Bereket Taşı Masalı Oku
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yeşillikler diyarında yaşayan bir çiftçi varmış. Bu çiftçi, her sabah gün doğmadan tarlasında çalışmaya başlarmış. Onun ektiği ürünler o kadar güzel, o kadar bereketli olurmuş ki tüm köy halkı onun mahsullerini almak için can atarmış.
Bir gün, çiftçi sabah erkenden kalkıp tarlasına gittiğinde, gözlerine inanamadığı bir şeyle karşılaşmış: tarlasının ortasında kocaman, parlak bir taş duruyormuş. Bu taş, sanki gökyüzünden düşmüş gibi ışıl ışıl parlıyor, etrafa huzur verici bir mavi ışık yayıyormuş. Çiftçi, bu taşın çok özel bir şey olduğuna karar vererek dikkatlice yaklaşıp onu eline almış. Taş, sanki nefes alıyormuş gibi yavaşça titreşmiş ve o an çiftçinin içinde bir sıcaklık hissetmiş.
Ertesi sabah, çiftçi taşla birlikte tarlasına tekrar gittiğinde, ektiği her bitkinin bir gecede olgunlaştığını ve dev gibi büyüdüğünü görmüş. Domatesler elma kadar büyük, buğday başaklarıysa başını eğemeyecek kadar dolgunmuş. Çiftçi bu mucizeye sevinmiş, ama aynı zamanda bir o kadar da şaşırmış.
Fakat kısa bir süre sonra, köyde bu sıradışı ürünler hakkında söylentiler yayılmaya başlamış. Başka köylerden gelen tüccarlar ve zenginler, çiftçinin yanına gelip bu mucize taş için ona çok büyük paralar teklif etmişler. Fakat çiftçi, taşın ona Tanrı’nın bir lütfu olduğunu düşündüğünden, onu satmayı reddetmiş. Ancak, çiftçinin bu kararını duyan köyün en zengin adamı, açgözlü bir tüccar olan Hırsız Hasan, bu taşı ele geçirmek için türlü türlü hileler yapmaya başlamış.
Bir gece, Hırsız Hasan taşın olduğu kulübeye gizlice girmiş. Tam taşı alacakken, taşın ışığı aniden solmuş ve taş toz zerreciklerine dönüşmüş. Çiftçi ertesi sabah taşı bulamayınca üzülmüş ama başını eğmemiş. Çünkü taş ona doğanın ve emeğin gerçek mucizesini öğretmiş; sabır ve sevgiyle yapılan her işin bereketli ve anlamlı olduğunu anlamış.
O günden sonra, çiftçi yine eski düzenine dönmüş ama artık o, tarlada tek başına değilmiş. Köy halkı ona yardım etmeye gelmiş, onunla omuz omuza çalışmışlar. Çiftçi, köyün bereketli arazilerinde emeğiyle mucizeler yaratmaya devam etmiş ve köy, bu paylaşmanın bereketiyle bolluk içinde yaşamış.
Ve böylece, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüşler…
Gökten üç elma düşmüş, biri bu masalı dinleyenlerin, biri anlatanın, diğeri ise herkesin hayallerinin gerçekleşmesi içinmiş.
Daha fazla masal için: Uyku masalları
Yorumlar
Yorum Gönder